Çok ilgi çekici bir hayat öyküsüne sahip olan Akbay, başarısının sırrının çok çalışmak ve asla pes etmemek olduğunu belirtirken, bu düsturu kendi yaşamında da tavizsiz uygulamış.

Mesleğine kamu ihalelerinde çalışan olarak başlayan Kamuran Akbay, zamanla projelerde yönetici olarak görev aldı. Genç yaşında girdiği çalışma hayatına devam ederken eğitimini de ihmal etmeyen Akbay önce İşletme Fakültesi’ni, ardında Yıldız Teknik Üniversitesi’nde Mimarlık Fakültesi’ni ve mimarlık alanındaki Yüksek Lisansını tamamladı.

Konut sektörüne önce küçük projeler ile girip deneyim kazanan, ancak gelen talebin yoğunluğu karşısında site inşaatlarına yönelen Kamuran Akbay, işinde öyle başarılı olmuş ki bakın o günleri nasıl anlatıyor;

“Kamuran Akbay Mühendislik tabelasını kentin en az değerdeki hatta ücra yerine koyup projeye başladığımızı ilan ettiğimiz gün bölgede emlak fiyatlarında artış başlıyordu. Öyle ki bir ara bazı kişilerin bizim proje anlaşmalarımızı takip ederek, nihai imzayı atmamızın ardından, projeyi duyurana kadar sürede o bölgede konut ve arsa topladıklarını da öğrendik. Yani, girdiğimiz bölgeye değer katıyorduk.”

Her sektörde olduğu gibi inşaat sektörünün de bir dönem duraksama yaşadığını, pandeminin etkisinin çok olumsuz olduğunu ifade eden Kamuran Akbay, bir ara şirketleri için “battı, bitti” gibi spekülasyonlar yapıldığını ancak bunların doğru olmadığını dahi anlatmakta zorluk çektiklerini de sözlerine ekledi.

Şirketlerinin ve kendi özkaynaklarının şu an devam eden projelerinin toplam değerinden çok daha fazla olduğunun altını çizen Kamuran Akbay sözlerine şöyle devam etti.

”Pandemi sebebi ile konut alan vatandaşlarımızın ödemelerinde ciddi aksamalar yaşadık. Kimse mağdur olmasın, bu süreçte müşterimizin yanında olalım diyerek icra takibine girişmedik. Kimseyi evinden etmemek için azami gayret gösterdik. Ancak, o dönemde tedarikçilerimiz ve finans sektörü asla bizim gibi iyi niyetli yaklaşmadı. Bizi çok zorladılar. Biliyorsunuz İstanbul’daki devasa inşaat şirketleri bile ya konkordato ilan etti ya iflas açıkladı. Ama biz tüm olumsuzluklara rağmen durmadık, yorulmadık, bıkmadık, kaçmadık. Verdiğimiz her bir sözü yerine getirdik, getirmeye devam ediyoruz. Sektörümüzde iyinin daha iyisini yapma gayreti içinde olduk. Bunun mükafatını da elde ettiğimiz itibarla görüyoruz.”

İnşaat sektöründeki krizin Kamuran Akbay Şirketler Grubu için hem öğretici hem güçlendirici olduğunun altını çizen deneyimli İş İnsanı Akbay, “Şimdi asla bankaların beklentilerine uyan üretim yapmıyoruz. Projeye girmeden önce özkaynaklarımıza yani kendi hesaplarımıza ve varlıklarımıza bakıyor, oradan bu projenin karşılığını ayırıyoruz. Böylece süreç içerisinde finansman zorluğuna düşmeyeceğimizi görerek ilerliyoruz.”

Sektöre getirilen yeni düzenlemelerin çantacı diye tabir edilen ve vatandaşı mağdur eden aracı müteahhitleri tamamen devreden çıkaracağını, işini doğru yapan belge sahibi firmalara yol açacağını öngördüklerini belirten Akbay, yine de paraya değil itibara önem verilmesinin ön koşul olacağını söyledi.

“Biz Kamuran Akbay Şirketler Grubu olarak artık tek daire bile satmasak bile projeyi bitirecek mali yapıyı kurduk. Ama hamdolsun ki itibarımız var. Daha projeyi reklama çıkarmadan nerede ise üçte birini satar durumdayız. Bu da gösteriyor ki işimizin sermayesi para değildir. Müteahhitlik yapanlar Napolyon’un para, para, para sözüne güvenmesinler. Size lazım olan, sadece itibar, itibar, itibar!”

İstanbul pazarına Tuzla’da başlattığı iki projesi ile girişen Kamuran Akbay zamanla diğer ilçelerde de yatırımlar yapacağını söylüyor. Kısa vadede 454 konut üretmeyi planlayan Kamuran Akbay Şirketler Grubu, önümüzdeki 5 yıl için hedefi de büyük tutuyor. Hedef 5 ilçede 5.000 kaliteli konut üretmek…

Kamuran Akbay son olarak şunları söyledi.

“Bakınız ortada bir Konut Krizi meselesi var. Gerek yapısal düzenlemeler gerek finans alanında müteahhitler için atılması gereken adımlar artık başladı. Hükümetin bu adımları çok olumlu yansıyacaktır. Ancak müteahhitler de beklemeyi ve sadece yüksek kar amacını bir yana koyup bir an önce üretime başlamalılar. Eğer ülkemiz insanı bu durumdan mağdur oluyorsa bunda sektörün de kabahati var. Hepimiz aynı gemideyiz. Ülkemizin bu ihtiyacını gidermek için çalışmalıyız. Vatanını seven onun için en çok çalışandır. Biz bu şiar ile üretmeye devam edeceğiz.”